CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ayakta poz vermek için çıktığı Güneydoğu gezisi herhalde amacına ulaştı. Medya şenlikleri eşliğinde “En dik lider bizim lider” uğurlamasıyla bir haftadır ısıtılan cephe ziyareti, bir taraftan defansta az adamla yakalanmış hissiyatıyla davranan iktidarı kızdırdı, diğer taraftan muhalefetin yakaladığı fırsatı gole çevirmesini sağladı. Başbakan Erdoğan’ın artan PKK saldırıları sonrası gittiği Gediktepe’de siperde çömelmiş fotoğraflarına nispet olarak Pervari’deki Kılıçdaroğlu şovu pek çok kahvehanede ve aile sohbetlerinde elbette takdirle karşılanmıştır. Zira Türk insanının hoşuna gidecek bir davranış tarzı bu. Halkın gözünde “korkusuz lider”, “işte, cepheye giden siyasetçi duruşu” izlenimlerine oynayan ve kesinlikle bilinçli bir tercih.
Gel gelelim, bu eski tarz siyaset anlayışı tercih edilerek belki de gerçek anlamda ayağa gelen fırsatlar tepiliyor olabilir. Beklenmedik bir anda, bir kaset skandalı sonrası genel başkanlık koltuğuna oturan Kılıçdaroğlu’nun ilk andan itibaren bir değişim sembolü haline gelmesi için her koşul mevcutken, bunların bir bir kenara itilmesi umutları gölgeliyor. CHP’deki değişim beklentisi vasat “Recep Bey” söylemine, sosyal demokrasiye yeni yorum umudu Pervari’de sıradan bir duruş şovuna tevil edildikçe, Kılıçdaroğlu, adeta Deniz Baykal tarzı siyasetin yeni aktörlüğünden öteye gidemiyor. Yeni söylem, yeni siyaset ve muhalefet tarzı beklentileri sadece CHP’nin özel fotoğrafçısının görüntülemesine izin verilen dik bir duruş uğruna üzerine kafa yorulmadan rafa kaldırılıyor. En dik lider belki Başbakan’a gol atıyor ama Türk siyasetinin yeni biçimi konusunda da bir o kadar hayal kırıklığı yaratıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder